Kış zamanı elbette ki leke tedavileri için en uygun zaman dilimidir. Güneşli günlere güzel İstanbul'un elveda dediği şu günlerde leke ile ilgi tedavilere başlamanın tam da zamanı.
Deriye rengini veren melanin denilen pigment maddesinin çeşitli nedenlerle gereğinden fazla üretilmesiyle leke oluşmaktadır. Bu nedenler içerisinde en çok zararlı güneş ışınları, hormonsal değişimler, yanlış kozmetik ürünlerinin kullanımı ve gebelik sürecini sayabiliriz.
1 milimetre çağından başlayarak lekeleri, birkaç santimetreye kadar değişik büyüklüklerde olabilmektedir. Yaz aylarında çocukluktan bu yana kahverengiliklerde artış görülenler çilk olarak isimlendirilmektedir. Kızıl, sarışın saçlı ve beyaz tenlilerde daha sık rastlanmaktadır. İleri yaşlarda şayet leke tedavisinde aşırı güneş ışınları altında aşırı mağdur olanlar melomen gelişimi açısından sıkı takip edilmelidir. Güneş ışığı etkisi ayrıca güneş ışığı etkisiyle oluşan melazma ve cildin tahrişi veya geçirilen bir deri hastalığı sonrasında oluşan lekeler de bulunmaktadır.
Bir uzmana leke tedavisine başlamadan önce mutlaka danışmalısınız. Unutulmamalı ki lekenin oluş, kalış süresi, derinliği ve çeşitli tedaviye başlamak adına oldukça önemli ve gereklidir. Uzmanlarla beraber gerekli ön incelmenin ardından tedavi sürecine başlanılabilir. Bu kapsamda pek çok seçenek yer almaktadır. Bunlar, Enzimatik peeling, Kimyasal peeling, P.r.p , Dermapen ve yeni nesil olan lazerler.
Korkulanın aksine özellikle güneş lekelerinin giderilmesinde lazerler daha etkili ve bizlere yan etkileri de daha az olan tedaviler sunmaktadır. En önemlisi olarak da u.v filitreli koruma kremlerinin düzenli kullanmayı alışkanlık haline getirip, lekelenmeyi öncesinde engellemektir. Ya da oluşan lekelerin tedavilerini bir an önce gerçekleştirmek.